Birkaç gün önce tatil yörelerindeki mekânlarda insanların eğlence şekliyle ilgili eleştiri ve yorumlarımı yazmıştım… Yazımın ertesi günü iki büyük gazetenin Pazar günü eklerindeki “haber”ler nedeniyle ikinci bir yazı yazmaya gerek duydum…

İlk haber Sabah’ta… “İşte Türkiye’nin konuştuğu mekan!” başlığıyla, Bodrum’daki Ship A Hoy Haber haber yapılmış… Ana sayfada “3 ay açık kalıyor, vergi rekortmeni oluyor” diye başlıyor haber, takdir ederek okumaya başlıyorum, bu güzel başlangıçla… Bodrum’da birinci, Muğla’da 3 oluyormuş 3 aylık yaptığı işle… Ama bu takdir edilerek bu haber yapılmamış…

Sonra hem ana sayfada devamında, hem de 3. sayfada başlıkla hayal kırıklığına uğruyorum, bir mekânın böyle anlatılmasına inanamayarak… “Ship A Hoy’da eğlence şık kızlar, zengin beyler ve yüksek hesap demek”…

Bir eğlence yeri, kaliteli hizmetiyle, çalışanlarının müşterilere davranışlarıyla, temiz yiyecek içecekleriyle, kendinizi iyi hissetmenizle, müziğiyle veya benzer yönleriyle değil de, oraya gelenleri ödedikleri hesaplarla, maddi durumlarıyla, kızların güzellikleriyle anlatılıp tanıtılıyor…

İnanamadım yazılanlara… Aralarından bazılarını seçtim… Daha iyi anlatamam herhalde…

“Kadınlar dekolte kıyafetler ve full makyajı, erkekler ise takım elbise ya da jean üstü keten gömlekleri tercih ediyor”… Yaz sıcağında Bodrum’da gece çıkarken takım elbise giyen kimse görmedim ben…

“İçkilerin kadeh fiyatı… bir şişe açma fiyatı…” yine aynı mantık… Şişe açmak… “Mekandaki 5 beyaz locanın fiyatı … Locada 3 ila 6 kişi oturabiliyor…” Loca…

“… localar da yavaş yavaş dolmaya başlıyor… Ancak burada kimseyi “dağıtırken” görmek mümkün değil. Çünkü hanımlar ve beyler, şık ve cool hallerinden taviz vermeye hiç mi hiç yanaşmıyor…” işte eğlence anlayışı… İşte benim eleştirdiğim şeyin takdir edilircesine yazılışı…

“Gündüz beachlerde takıp takıştıran “tiki kızlar”ın hepsini burada görmek mümkün”… Bu tabiri kabul eden kaç kız var acaba?

“Tabii bu kızlar Ship A Hoy’a; dekolte elbiseleri, fönlü saçları, ince topuklu ayakkabıları ve full makyajları ile geliyor”… Ne tarif ama…

“Mekanda fiyatlar isimlere ve tiplere göre belirleniyor. Bir masada 1.200 YTL’ye bir şişe votka açılırken yan masaya aynı içki 600 YTL’ye gelebiliyor.”… Bunu okuyan müşterinin ne kadar hoşuna gider acaba?

Amacın mekânın reklamını yapmak olduğu çok belli… Para verip haber yaptırma devrinin meyveleri… Ama bu reklam ne kadar işe yarar, ne kadar tepki çeker düşünülmemiş…

Benzer mantıkla hazırlanan başka bir haber aynı gün Hürriyet’te… Ekinin baş sayfasında, Çeşme’nin artık Bodrum’un alternatifi olduğundan, tatilcilerin akın ettiğinden bahsediliyor… Sonra da Çeşme’de nerelere gidilir başlığı altında iki sayfa boyunca birçok mekânın reklamı yapılıyor…

Son 5 yıldır, İzmir Belediyesi, Çeşme Belediyesi, Çeşme’deki Ticaret Odası vb. kurumlar, bu işe bütçe ayırmış Çeşme’yi Bodrum’un alternatifi tatil ve eğlence merkezi gibi göstermeye çalışıyorlar…

Aslında kimsenin akın ettiği falan yok… Sadece hafta sonları, İzmirlilerin yazlık yeri olmaktan öteye geçemedi Çeşme… Pazartesi günü gidin, bomboş… Buna rağmen parayla yapılan haberler hala Çeşme’yi Bodrumun alternatifiy”miş gibi” gösteriyor…

İzmirlilere sorsanız, İstanbulluların ve diğer illerden insanların gelmesinden rahatsız… Nezih eğlence ve tatil yerleri ellerinden gidiyor…

Parayla haber satmak, haber yapmak… Yeni moda oldu, kendine haberci diyen, gazeteci diyenlerin gelir kaynağı… Gerçek habercilere yazık… Ve paranın eğlencenin anlatılma kriteri olması… Ben dayanamıyorum…

NUR ERDEM ÖZEREN
23.08.2008