2011’e girmişken, sizlere kendimce sağlıklı ve huzurlu yaşamın anahtarını tarif etmeye karar verdim… Ama bu anahtar, sizin kapınızı da açacak mı bilmiyorum… Aslında hep duyduğunuz şeylerin birleşimi olacak… Spor… Meditasyon… Temizlik…
Sabahları güneş doğmadan kalkmak lazım her şeyden önce… “Erken kalkan yol alır” demiş ya büyüklerimiz…
Kalkınca ilk işimiz elimizi – kolumuzu – yüzümüzü – ayaklarımızı yıkamalıyız ki, güne zinde bir başlangıç yapalım… Sabah alınacak bir duş ise daha işe yarar olabilir…
5 dakikalık bir süre, sabah sessizliği içinde meditasyonla sporu birleştirerek sakin sakin birkaç hareket yapmak, vücudumuzu güne hazırlayacaktır… Kendinizi fazla yormayın… 5 dakika yeterli olacaktır…
Böylece öğlene kadar geçen sürede, işlerinizi yapmak için oldukça zamanınız olacak…
Öğle yemeğinden sonra yine aynı şekilde vücudunuzun belirli yerlerini yıkayarak zindelik kazanabilirsiniz… Öğle yemeğinin ağır olma ihtimaline karşın, ardından 15 dakikaya yakın spor yapmanızda fayda var… Spor yaparken eklem yerlerinizi çalıştırmaya dikkat edin… Kireçlenmeyi engelleyecektir…
Sporla meditasyonun bir arada olması, ve sporu sakince yapmanız sizi sakinleştirirken kalori yakmanızı sağlayacaktır…
Öğleden sonra, yaklaşık 2 – 3 saat sonra ara öğün yedikten sonra günün kalanında zindeliğinizi korumak için yaklaşık 10 dakika tekrar spor yapmanızda fayda var…
Eve döndüğünüzde, günün öğleden sonraki bölümünde yorgunluğunu atmak için 5 dakikalık spor öncesinde kısa bir temizlikte yine fayda var… Suyu vücudunuza ne kadar sık temas ettirirseniz, vücudunuzda yara bere hastalık riskini azaltır, mevcutların da iyileşmesine katkı sağlarsınız…
Akşam yemeği ardından 15 dakikalık spor yine faydalı olacaktır… Kalorileri yakarken yalnız kalıp sessiz bir ortamda meditasyon yapmaya da özen gösterin… Ruhunuzu dinlendirirken vücudunuzu zindeleştireceksiniz…
Böylece günde 1 saate yakın spor yapmış olacak, yine aynı sürede ruhunuzu dinlendirmeye vakit ayırmış olacaksınız… Bu sizi sakinleştirirken, vücudunuzun daha sağlıklı olmasına katkı sağlayacak… Gün boyu temiz kalmayı da unutmazsanız, yine sağlıklı bir vücut için kendinize bakmış olacaksınız…
Bunların yanında, bir şeyi çok istiyorsanız, son yılların popüler tabiri ile “evrenden isteyin”… Evren sizi duyacak ve size istediğinizi verecektir…
Evren sizi duydu ve istediklerinizi verdi diyelim… Muhtemel isteklerinizin arasında para da olacağından, mutluluğunuzu daim hale getirmek için parayı kullanın… Yapılan araştırmalar, paranın gerçekten mutluluk kaynağı olduğunu söylüyor… Ama bir şartla… “Başkaları ile paylaşırsanız”…
Kazandığınız paranın bir kısmını ihtiyacı olanlara ayırmayı unutmayın… Bu sizi hem mutlu edecek, hem de huzurlu olmanızı sağlayacaktır…
İhtiyacı olanlara ayırdığınız paranın yanında, çevrenizde sevdiklerinizi ve akrabalarınızı da mutlu etmeyi esirgemeyin… Onlara zaman zaman hediyeler alırken, ihtiyaçları olduğunda da yardım edin…
Sosyalleşmeyi de esirgemeyin… Özel günlerde ve her hafta en az bir kere toplum arasına karışın… İnsanlarla bir arada bulunun… Sohbet edin… Fikirlerinizi paylaşın…
Yılda bir uzun yolculuk yapmaya özen gösterin… Uzaklara seyahat edin… Kendinizle baş başa kalın… Sevdiğiniz birkaç kişi ile olursanız daha mutlu olacaksınız…
Tüm bunları yaparken, işinizi iyi yapmayı unutmayın… Ne yaparsanız yapın, en iyi şekilde yapmaya özen gösterin…
Nasıl? Ben söyleyince kulağa ne hoş geliyor değil mi? Hepsi bir arada tek bir mecrada yazılı… Ben de oradan aldım… Güncelleştirdim…
NUR ERDEM ÖZEREN
02.01.2011