Gündem başka konularla sarsılırken, Türkiye’nin en büyük işadamlarından Rahmi KOÇ bir röportajında bir şeyler söyledi, gazeteciler de yine içinden cımbızla bir cümleyi alıp kullandı ve yeni bir tartışma başlattılar… Bence oldukça tehlikeli bir tartışma…

Rahmi KOÇ sakallı – bıyıklı çalıştırmazmış… Tayyip ERDOĞAN bunu eleştirdi TOBB ETÜ’deki “liderlik” konuşmasında, basın da hemen “devleti yöneten hangi siyasetçiler Koç Holding’de çalışamaz” diye haber yapıverdi üzerine…

İnanamadığım ve şaşırdığım ilk konu, Tayyip ERDOĞAN’ın bu “gazeteci oyunu”na inanıp alet olması… Koskoca başbakan, yanında onca danışman ve çalışan varken, röportajın tamamını okumadan ve Rahmi KOÇ’un ne demek istediğini tam anlamadan cevap veriyor…

Rahmi KOÇ’un demek istediği çok açık… Ben temiz ve güzel görünümlü çalışan isterim… Sakallı ve bıyıklıdan kastı da ikisinin bir arada bulunması… Çünkü Koç Holding’de de her yerde olduğu gibi usturubuyla bıyık bırakan çalışanlar var… Hatta üniversitesinde sakallı çalışanlar bile var…

Yani Rahmi Bey yerine ve konumuna uygun görünümde olmayı kastediyor… Anlayana… Aslında Tayyip ERDOĞAN ve çalışma arkadaşları da dış görünümlerine dikkat ediyorlar Rahmi Bey’in demek istediği şekilde…
Sayın Başbakan madem o kadar kızdı, hadi her gün tıraş olmayı bıraksın görelim… Saçı sakalı birbirine karışmış olarak çıksın vatandaşın karşısına…

Ya da takım elbise de giymesin… 10 gün aynı şeyi giysin, üstü başı kir içinde çıksın kameralar karşısına…
Her yerin, her konumun, her pozisyonun bir gereği vardır ve işverenler de bu kriterleri kendi işyerleri için belirlerler…

Ama bizdeki temel sıkıntı, bir konuda herkesin düşüncesi aynı da olsa, birileri cesaretle çıkıp bunu dile getirince, alınan tepki karşısında diğerleri bir anda dut yemiş bülbüle dönerler tepki almamak için…

Şimdi iş dünyası, yılların duayeni Rahmi KOÇ’un arkasında durma cesareti ile destekleyici açıklamalar yapmalı Tayyip ERDOĞAN’ı ve hükümeti karşısına almaktan korkmadan… Doğru bildiğini söylemek bu kadar zor olmamalı bu ülkede…

Sayın Başbakan’ın unuttuğu bir başka konu da, karşısına aldığı kişinin Türk iş dünyası ve ekonomi tarihinde 50 yılı aşkın süredir var olmayı başarmış, binbir çeşit hükümete rağmen ne saygınlığını ne dürüstlüğünü yitirmemiş ve varlığını sürdürmüş bir iş adamı olması…

Yani sadece bir “devrin adamı” olmayan birini karşısına alarak, muhtemelen kendisinden daha kalıcı biri ile bu diyaloğa girmesi çok mantıklı gelmedi bana…

Rahmi KOÇ yıllardır vardı, var olmaya da devam edecektir… Bir küçük şehirde yaşayan nüfus kadar insana iş ve aş veren, dolayısıyla ailelerine de fayda sağlayan, sosyal sorumluluk projeleri ile Türk halkının her kademesine dokunmaya ve elini uzatmaya çalışan, her geçen gün de Türkiye için yatırım yapmaya devam eden bir işadamı…

Kadir HAS’a yaptığımızı yapmayalım yaşayan “değer”lere… Öldükten sonra anmayalım sadece… Onları karşımıza alıp düşman ilan etmeye çalışmayalım… Zenginlik bir suçmuş gibi gösterip fakir edebiyatı yaparak…

Rahmi KOÇ sadece bir örnek… ECZACIBAŞI Ailesi, ALATON Ailesi, SABANCI Ailesi, ŞAHENK Ailesi ve benim bir çırpıda aklıma gelmeyen birçok “değer”i kaybetmemeli ve bu ülke için yatırım yapmaya devam etmelerini teşvik etmeliyiz…

NUR ERDEM ÖZEREN
06.07.2008